9 Mayıs 2016 Pazartesi

  
                       TÜBİTAK


    Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, kısaca TÜBİTAK, Türkiye'de bilim ve teknolojiyi teşvik etme, yönlendirme ve popülerleştirmeyi amaçlayan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın "ilgili" kuruluşlarından olup özel hukuk hükümlerine bağımlıdır. [2]
1963'te Cemal Gürsel tarafından hükümete danışmanlık yapılması ve milli bilim politikasına rehberlik edilmesi amaçlarıyla kurulduğunda "Türkiye Bilim Teknik ve Araştırma Kurumu" diye bilinirken, sonradan adı "Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu" olarak değiştirilmiş ve uzun süre bu adla anılmıştır. Bu arada 1993 yılından itibaren Popüler Bilim Kitapları basılmaya başlanmıştır. Ardından "teknik" yerine "teknolojik" kelimesinin kullanılması ile 2005 yılında kurumun adı son halini almıştır

8 Mayıs 2016 Pazar


    RÜZGAR TRİBÜNÜ


   Rüzgâr türbini , rüzgârdaki kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye daha sonra da elektrik enerjisine dönüştüren sistemdir.
Bir rüzgâr türbini genel olarak kule, jeneratör, hız dönüştürücüleri (dişli kutusu), elektrik-elektronik elemanlar ve pervaneden oluşur. Rüzgârın kinetik enerjisi rotorda mekanik enerjiye çevrilir. Rotor milinin devir hareketi hızlandırılarak gövdedeki jeneratöre aktarılır. Jeneratörden elde edilen elektrik enerjisi aküler vasıtasıyla depolanarak veya doğrudan alıcılara ulaştırılır.
Rüzgâr türbinlerinin nasıl çalıştığını anlamak için iki önemli aerodinamik kuvvet iyi bilinmelidir. Bunlar sürükleme ve kaldırma kuvvetleridir.
Sürükleme kuvveti, cisim üzerinde akış yönünde meydana gelen bir kuvvettir. Örneğin düz bir plaka üzerinde meydana gelebilecek maksimum sürükleme kuvveti hava akışının cisim üzerine 90o dik geldiği durumda iken; minimum sürükleme kuvveti ise hava akışı cismin yüzeyine paralel iken meydana gelir.
Kaldırma kuvveti ise, akış yönüne dik olarak meydana gelen bir kuvvettir. Uçakların yerden havalanmasına da bu kuvvet sebep olduğu için kaldırma kuvveti olarak adlandırılmıştır.
Sürükleme kuvvetine en iyi örnek olarak paraşüt verilebilir. Bu kuvvet sayesinde paraşütün hızı kesilmektedir. Sürükleme kuvvetinin etkilerini minimuma indirebilmek için yapılmış özel cisimlere akış hatlı (streamlined) cisimler denir. Bu cisimlere örnek olarak elips, balıklar, zeplin verilebilir.
Düz bir plaka üzerine etkiyen kaldırma kuvveti, hava akışı plaka yüzeyine 0o açı ile geldiğinde görülür. Havanın akış yönüne göre meydana gelen küçük açılarda akış şiddetinin artmasıyla düşük basınçlı bölgeler meydana gelir. Bu bölgelere akış altı da denir. Dolayısıyla, hava akış hızı ile basınç arasında bir ilişki meydana gelmiş olur. Yani hava akışı hızlandıkça basınç düşer, hava akışı yavaşladıkça basınç artar. Bu olaya Bernoulli etkisi denir. Kaldırma kuvveti de cismin üzerinde emme veya çekme meydana getirir

18 Ocak 2016 Pazartesi

ATIK NEDİR ?



ATIK NEDİR ?


Atık, kullanılmış, artık istenmeyen ve çevre için zarar oluşturan her türlü maddedir. Biyoloji'de ter, üre, dışkı gibi canlı artıkları da atık olarak kabul edilir.
Atıklar teknolojik ve sosyal gelişmelere bağlı olarak insani gelişme ile ilişkilidir. Endüstriyel gelişme ve kullanılan malzemelerde meydana gelen değişmelere bağlı olarak zaman içinde atıkların ortaya çıkışı değişkenlik göstermiştir. Örneğim plastik ve nükleer teknolojinin doğuşuyla yeni atık türleri ortaya çıkmıştır. Bazı atık türleri ise ekonomik değerine bağlı olarak geri dönüşüm sürecine tabii tutulur.
Bir bölgedeki atık türlerine ve miktarlarına bakıldığında o yöre halkının geçim kaynağını, yaşantısını, alışkanlıkarını vb birçok özelliği hakkında bilgi edebilmekte mümkün olmaktadır.  Kentsel bölgelerden çıkan atıklarda yoğun olarak ambalaj atıkları görünürken köy ve beldelerde daha çok organik atık görülebilmektedir. Yine miktar olarak baktığımızda köy be beldelerde kente nazaran daha az miktarda atık çıkmaktadır.




ATIK PİL


Pil üreticileri, kullandıkları yeni teknolojilerle hem daha çok fayda yaratmakta, hem de çevre için daha dost üretim gerçekleştirmektedir. Yine de tükenen pilleri çevreye veya çöpe atmamalıyız. Çünkü atık pillerin içerisindeki çeşitli kimyasal maddeler çöp depolama alanlarında yeraltı sularına ve toprağa karışarak kirlilik yaratabilir. Hem bu nedenle hem de atık pillerin geri kazanımı yoluyla doğal kaynakların verimli kullanımını artırmak için Atık pilleri naylon torba, karton kutu ya da kavanozlarda biriktirilerek, süpermarketlerde, okullarda, muhtarlıklarda, belediyelerin belirlediği toplama merkezlerinde bulunan atık pil kutularına atmalı veya pilimizi satın aldığımız satış noktasına geri götürülme


ATIK YAĞ

Kullanılmış bitkisel atık yağlar atık su kirliliğinin %25’ini oluşturmaktadır. Bir litre atık yağın lavabolardan dökülmesi, bir milyon litre içme suyunu kullanılamaz hale getirmekte ve yüzey sularında yaşayan canlı hayatını tehlikeye sokmakta, lavabolara dökülen atık yağlar iletim sistemlerinde birikerek boru kesitlerini daraltmakta ve kanalizasyon sistemlerinde tıkanmalara sebep olmaktadır. Bu nedenle bitkisel atık yağların ilgili yönetmelik gereğince; doğrudan alıcı ortama verilmesi yasaktır.



TIBBİ ATIK

Tıbbî atık, Sağlık ünitelerindeki işlemler sırasında ortaya çıkan enfeksiyöz, patolojik ve kesici-delici atıklardan oluşan atıkların genel adıdır.
Faaliyetleri sonucunda tıbbî atık oluşumuna neden olan üniteler (hastaneler, klinikler, doğumevleri,sağlık merkezleri, tıp merkezleri, dispanserler, sağlık ocakları, ayakta tedavi merkezleri, morglar, otopsi merkezleri, hayvan hastaneleri, kan üniteleri, diyaliz merkezleri, laboratuvarlar, tıbbi araştırma merkezleri...) tıbbî atıklarını; üzerinde uluslararası biyotehlike amblemi bulunan torba, kap ile kesici-delici alet kapları, taşıma konteynırları ile geçici depolama birimlerine ulaştırırlar.
Belediyeler ise buralardan kendileri veya yetkilendirdikleri firmalar vasıtasıyla özel dizayn edilmiş lisanslı tıbbî atık taşıma araçlarıyla bu atıkları alıp bertaraf sahasına götürüp bertarafını yapmakla sorumludurlar.




ÇÖPLERİN DOĞADA YOK OLUŞ SÜRELERİ

Artan nüfus ve çoğalan tüketim oranı konunun çözülmesini daha da zorlaştırıyor. Dünyada her beş dakikada 2 milyon pet şişe üretiliyor,30 saniyede 106 bin kutu içecek tüketiliyor ve her yıl 20 milyon ton lastik üretiliyor. Ve bunların hepsi sofralardan, arabaya, saç tokasından, ayakkabı tabanına kadar hayatımızın hemen her alanında yer alıyor. Tüm bunların doğaya karışmasıysa nesiller boyu sürüyor. Atık yağlar ise konunun bir başka boyutu. Lavaboya dökülen 1 litre sıvı yağ suya karıştığında 1 milyon litre su kirleniyor. Hiç düşünmeden çöpe attığımız kağıtlar hem ormanların yok olmasına neden oluyor, hem de dünyanın oksijen kaynaklarını yok ediyor. Ancak bilinçsiz tüketim devam ediyor. Sadece İstanbul'da her gün 3000 ton kağıt çöpe gidiyor. Bu da yaklaşık binlerce ağacın kesilmesi anlamına geliyor. Peki bu tablo sonrasında tüketiciler ve üreticiler neler yapmalı? Eski zamanlarda atıklar daha çok yakılarak yok edilirken bu yöntemin zararları toplumları artık başka çözümlere itiyor. Çünkü yakma sırasında havaya karışan kimyasallar çevre ve insan sağlığına ciddi zararlar verebiliyor. Bu nedenle en sağlıklı ve uygun çözüm geri dönüşüm. Artık birçok ürün tasarlanırken nasıl geri dönüşebileceği göz önünde bulunduruluyor. Çünkü geri dönüşümün faydaları saymakla bitmiyor. Özellikle atıklar arasında ciddi bir tehlike içeren yağlar konusunda son yıllarda kapsamlı çalışmalar yürütülüyor. Geri dönüştürülerek biyodizel, arap sabunu ve hayvan yemi üretiminde kullanılan atık yağlar için birçok ülkede geri dönüşüm kuruluşları faaliyet gösteriyor. Kağıt dönüşümünde ise tüm dünya artık daha duyarlı... Atılan bir kağıdın bile nelere mal olabileceği biliniyor. Ancak bu bilincin yayılması ve sürekli uygulamalara gidilmesi gerekiyor.


Tüm avrupa’da 12 bin tür bitki var. Türkiye’de ise 9000. Dünyada her yıl 16 milyon hektar orman alanı yanmaktadır. (82 nijerya kadar) Son 30 yılda dünya orman örtüsünün beşte biri yok oldu. Yetişmiş bir ağaç günde 17 kişinin oksijen ihtiyacını karşılıyor ve 22.5 kilogram karbondioksiti yok ediyor. Dünyadaki kağıt tüketiminin yarısı geri kazanılsa, Her yıl 8 milyon hektar orman alanı korunabilir. Dünyamız dakikada 21 hektar orman alanı kaybediyor. Son 30 yılda dünya orman örtüsünün beşte biri yok oldu. Her yıl doğaya 7 ağaç borcumuz var! Çünkü; Bir yıl içinde, kullandığımız kağıt- kartonlar ve ayrıca yaşamsal ihtiyaçlarımız için 7 adet ağacı tüketiyoruz. Bir avrupalı yılda ortalama olarak 300 kg. Kağıt ve kağıt ürünleri tüketmektedir. Dünyada her yıl kağıt tüketiminin yarısı geri kazanılsa, Türkiye büyüklüğünde bir ormanlık alan yok olmaktan kurtarılmış olur.

17 Ocak 2016 Pazar


ÇEVREYE ATILAN ÇÖPLERİN ZARARLARI NELERDİR. . .

Bütün dünyada olduğu gibi, Ülkemizde özellikle büyük yerleşim, Kentlerinde insanların karşılaştığı en büyük çevre sorunu çöplerdir.
Evsel katı atıkların %68′ini organik atıklar, kalan kısmını ise kağıt, karton, tekstil, plastik, deri, metal, ağaç, cam ve kül gibi maddeler oluşturmaktadır.
Ülkemizde yaklaşık günde 65 bin ton çöp üretilmektedir.
Ülkemizde ve dünyadaki katı atık yönetiminin üç temel ilkesi vardır. Bunlar az üretilmesi, atıkların geri kazanılması ve atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesidir.

Çöplerin toplanmasından tutun da, depolanması veya bertaraf edilmesine kadar tüm hizmetlerin bir plan çerçevesinde ele alınması ve öncelikle bu atıkların değerlendirilmesi veya geri kazanılmasına çevreyle uyumlu atık yönetimi denilmektedir.

Geri dönüşüm ve tekrar kullanımın ötesinde, atıkların özelliklerinden yararlanılarak içindeki bileşenlerin fiziksel, kimyasal veya biyokimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye çevrilmesine geri kazanım denilmektedir.
Geri kazanımla, doğal kaynaklarımız korunur, enerji tasarrufu sağlanır, ekonomiye katkı sağlanır, çöplüğe giden atık miktarı azalır ve geleceğe yatırım yapılır.


Çevreye Atılan Çöplerin Zararları..

Çöplerinize attığınız pillerin içindeki kimyasal maddeler toprağa ve suya karışarak bizlere zehir olarak geri dönecektir.

Çöplerden hastalık taşıyan en önemli iki faktör, sinekler ve farelerdir. Buralarda barınan; kuşlar, fareler ve diğer hayvanlar mikrop ve çeşitli bulaşıcı hastalıkları çevreye yayabilmektedir.

Sinekler, çok çabuk ve fazla üreme kabiliyetine sahiptir. Araştırmalar bir desimetre küp çöp içinde, 2500 adet sineğin üreyebildiğini göstermektedir.

Çöp ve katı atıklar aracılığı ile 200 çeşit bulaşıcı hastalığın taşınıp yayıldığı bilinmektedir. Bu nedenle, çöplükler sağlığımızı tehdit eden en büyük üreme ve yayılma kaynaklarını oluşturmaktadır.


ÜLKEMİZDEKİ ÇÖPTEN ÜRETİLEN ENERJİ


Enerji ihtiyacının artması nedeniyle ülkemizde Çöpten Enerji üretimi hızla artıyor, öyleki üretim lisans sayını 40'a ulaştı. 
Günlük ortalama 50 bin ton çöp çıkan Türkiye’de, ‘çöpten enerji’ üretimi hızla yaygınlaşmaya başladı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) alınan üretim lisans sayısı 40’a ulaşırken, yatırımcılar çöpten enerji üretmek amacıyla toplam kurulu gücü 100 MW’lık proje tamamladı. Sektör yetkilileri, çöpten enerji üretimiyle 10 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak bir tesisin yaklaşık olarak 1.5 milyon dolara kurulacağını belirtiyor. 
Konut başına ortalama günde 1.5 ila 2 kilogram çöp atılan Türkiye’de günlük ortalama 50 bin ton çöp çıkıyor. Türkiye’de birkaç yıl öncesine kadar atıklardan elektrik üreten 5 tesis bulunurken, şu anda EPDK’dan alınan lisans sayısı 40’a yaklaştı. Bu tesislerin şu anda 100 MW’ı işletmede, 80 MW ise inşa halinde bulunuyor. Uzmanlar enerji harcamalarının çöpten enerjiyle azaltılabileceği vurgusunu yapıyor. Çöpten enerji üretimiyle 10 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak bir tesisin yaklaşık olarak 1.5 milyon dolara kurulacağı belirtiliyor. Dünya genelinde 50’den fazla ülkede 1.5 milyon kişiye istihdam olanağı sağlayan çöpten üretim sektörünün, Türkiye ekonomisinin geleceği için de kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. 
Türkiye’de her yıl 1 milyar liralık atığın ayrıştırılmadığı için değerlendirilmeden imha edildiği belirtiliyor. Kağıt, karton, metal, cam, plastik, elektronik atık, lastik gibi atıkların yaklaşık yüzde 40’ı tekrar dönüştürülerek ekonomiye kazandırılabiliyor. 2023’te Türkiye’nin enerji ihtiyacının iki kat artacağı öngörülüyor. Çöpten çıkan metan gazının küresel ısınmaya etkisinin karbondioksitten 21 kat daha fazla olduğu biliniyor. Gelişmiş ülkelerde çevre kaygılarıyla doğan bu tesislerin, bugün enerji arz güvenliğine de katkı sağladığı kaydediliyor. Dünya birincil enerji arzının yüzde 10’u çöp ve biyoyakıttan gelirken, Türkiye’de elektrik üretimindeki payı yüzde 1.3 civarında bulunuyor


GERİ DÖNÜŞÜM NEDİR



GERİ DÖNÜŞÜM NEDİR

Geri dönüşüm, potansiyel olarak yararlı maddelerin israfının önlenmesi için, çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemler uygulayarak yeni ürün ve malzemeler oluşturmak için yapılan imalat sürecinin tümüdür.Geri dönüşümde amaç taze hammadde tüketimini ve enerji kullanımını azaltmak, hava,su ve toprak kirliliğini önlemenin yanında çöp ve atık malzeme miktarını minimum düzeye düşürmek olarak sıralanabilir. Geri dönüşüm modern atık azaltma yönteminin en önemli bileşenidir. Başlıca geri dönüştürülebilir malzemeler ise cam, kağıt, metal, plastik, tekstil ve elektronik çeşitlerinin tümüdür.




Geri Dönüşümün Avantajları
Geri dönüşümün en büyük avantajı doğal kaynaklarımızı korumamıza yardımcı olmasıdır. Kullanılan metaller, plastikler, kağıtlar, cam türevi malzemeler uzun yıllar doğada kalıp toprağın verimini düşürebilmektedir. Geri dönüşümde hem doğa korunmuş olur hemde sektörel açıdan hammade maliyetleri düşürülmüş olur. Bütün bunların yanında enerji verimliliğini artırır. Dönüşüm çevreyi nasıl korumakta?

► Doğada cam şişe 4 bin yılda, plastik bin yılda, ciklet beş yılda yok olmaktadır.

►1 ton cam atığın geri dönüşümü ile 100 litre petrol tasarrufu sağlanmakta.

►1 ton lastik atığın geri dönüşümü ile %95 oranında enerji tasarrufu sağlanıyor.

►Dünya kağıt tüketiminin yarısı geri kazanılsa her yıl 8 milyon hektar orman alanı korunabilir.

►Aleminyum atıklar geri kazanıldığında kirletici baca gazı emisyonu %99 azalmakta.

►1 ton kağıt/karton atığın geri dönüşümü ile 17 ağacın kesilmesini önlemek mümkün.
 
 

GERİ DÖNÜŞÜM

Yeniden değerlendirilme imkanı olan atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine geri dönüşüm denir.
                       

 Tabii kaynakların sonsuz olmadığı, dikkatlice kullanılmadığı takdirde bir gün bu doğal kaynakların tükeneceği akıldan çıkarılmamalıdır. Geri dönüşümde amac; kaynakların luzumsuz kullanılmasını önlemek ve atıkların kaynağında ayrıştırılması ile birlikte atık miktarının azaltılması olarak düşünülmelidir. Kağıt, plastik,cam ,çelik, bakır, kurşun, cam, elektronik atıklar gibi maddelerin geri dönüşüm ve tekrar kullanılması, tabii kaynakların tükenmesini önleyecek ve kullanılan enerjiden büyükölçüdetasarruf sağlayacaktır.

 

Geri Dönüşümün Önemi

1. Doğal kaynaklarımızın korunmasını sağlar.
2. Enerji tasarrufu sağlamamıza yardım eder.
3. Atık miktarını azaltarak çöp işlemlerinde kolaylık sağlar.
4. Geri dönüşüm geleceğe ve ekonomiye yatırım yapmamıza yardımcı olur

 

12 Ocak 2016 Salı

GERİ DÖNÜŞTÜRME METOTLARI

Geri dönüştürme metotları

Geri dönüştürme metotları her malzeme için farklılık göstermektedir:
  • Alüminyum: Atık alüminyum küçük parçacıklar halinde doğranır. Daha sonra bu parçalar büyük ocaklarda eritilerek, dökme alüminyum üretilir. Bu sayede atık alüminyum, saf alüminyum ile neredeyse aynı hale gelir ve üretimde kullanılabilir. 1 ton metal atığın geri dönüştürülmesi sonucunda 1300 kg hammade tasarrufu sağlanır. Örneğin; Türkiye'de yıllık olarak toplam 2 milyon tona ulaşmaktadır.
  • Beton: Beton parçalar, yıkım alanlarından toplanarak kırma makinalarının bulunduğu yerlere getirilir. Kırma işleminden sonra ufak parçalar, yeni işlerde çakıl olarak kullanılır. Parçalanmış beton, eğer içeriğinde katkı maddeleri yoksa yeni beton için kuru harç olarak da kullanılabilir.
  • Kağıt: Kağıt öncelikle kâğıt çamuru hazırlamak için, su içerisinde liflerine ayrılır. Eğer gerekirse içindeki lif olmayan yabancı maddeler için temizleme işlemine tutulur. Mürekkep ayırıcı olarak, sodyum hidroksit veya sodyum karbonat kullanılır. Daha sonra hazır olan kâğıt lifleri, geri dönüşmüş kâğıt üretiminde kullanılır. 1 ton kullanılmış kâğıt atığının geri dönüşümü sonucunda, 16 adet yetişmiş çam ağacı ve 85 metrekarelik ormanlık alan tahrip edilmeyecektir. Örneğin; Türkiye genelinde yılda 80 milyon çam ağacı ve 40.000 hektar ormanlık arazi korunmuş olabilecektir.
  • Plastik: Plastik atıklar öncelikle cinslerine göre ayrılarak geri dönüşüm işlemine tabi tutulur. Cinslerine göre ayrılan geri dönüşebilir plastik atıklar, kırma makinalarında kırılıp küçük parçalara ayrılır. İşletmeler bu parçaları doğrudan belli oranlarda, orijinal hammadde ile karıştırarak üretim işleminde kullanabildiği gibi; tekrar eritip katkı maddeleri katarak ikinci sınıf hammadde olarak da kullanabilir. 1 ton plastik ambalaj atığının geri dönüşümü sonucunda 14000 kWh enerji tasarrufu sağlanmış olur. Örneğin; Türkiye genelinde tasarruf edilebilecek enerji miktarı yıllık 4 Milyon Megawatt saattir (MWh).
  • Cam: Cam atıklar (şişe, kavanoz vb.) toplama kutularında toplanır ve bu atıklar renklerine göre ayrılarak geri dönüşüm tesislerine verilir. Burada atık ve katkı maddelerinden ayrılır. Burada cam kırılır ve hammadde karışımına karıştırılarak eritme ocaklarına dökülür. Bu şekilde tekrar cam olarak kullanıma geçer. Kırılan cam, beton katkısı ve camasfalt olarak da kullanılmaktadır. Camasfalta %30 civarında geri dönüşmüş cam katılmaktadır. Cam bu şekilde sonsuz bir döngü içinde geri dönüştürülebilir, yapısında bozulma olmaz. 1 ton cam atığının geri dönüşümü sonucu 100 litre benzin tasarrufu sağlanmaktadır. Örneğin; Türkiye genelindeki cam atıkların geri dönüştürülmesinden yıllık 30 milyon litre benzin tasarruf edilebilecektir.
  • Solvent Bazlı Atıklar: Solvent bazlı atıklar kaynama noktaları farkından yararlanılarak geri dönüşümleri sağlanmaktadır. Kirletici maddelerden solventi temizlemek için kaynama noktasına kadar solvent içeren kirleticili madde ısıtılarak solvent buharlaştırılır ve buhar tekrar soğutularak sıvı hale getirilir. Bu sayede solvent kirletici diğer maddelerden temizlenmiş olur. İmalat sırasında açığa çıkan bu atık solventlerin geri dönüşümü sonsuz bir şekilde devam etmektedir. Çünkü arıtılıp temizlenen solventler eski özelliklerinden ayılmadan tekrar saf hallerine geri dönmektedirler.